The production possibility frontier and Opportunity cost = Üretim imkanları eğrisi ve Fırsat maliyeti
Merhaba hocam, introduction to economics 'in ilk temel kavramlarından olan The production possibility frontier and Opportunity cost yani Türkçe karşılığıyla Üretim imkanları eğrisi ve Fırsat maliyeti ile ekonomi bilimine giriş yapıyoruz.
Hocam şimdi, The production possibility frontier 'ın o yukarı aşağı dalgalanan giden eğrisine yada doğrusuna başlamadan önce konuyu daha iyi kavrayabilmek için Üretim imkanları tablosuyla başlayalım konumuza .
Ama her şeyden önce tablo üzerindeki olasılıklarla ilgili şunları varsaymamız gerekiyor . Elimizdeki üretim faktörlerinin miktarı sabittir.Mesela, elimizdeki işçi sayısı(ameledir, usta başıdır, şeftir v.b ) , kullandığımız makineler,araçlar ve aletler edevatların miktarı sabittir deriz.En önemli bir diğer ekonomik unsur olan teknolojinin seviyesi sabittir.Yani ne üreteceğimiz malı daha hızlı üretmemize yarayan bir teknolojik ilerleme olmaktadır ne de verimlilik arttırıcı bir teknolojik yenilik gelmektedir.Herkesinde iş bulabildiğini var sayarız, yani ülkede boşta adam yoktur bir şey üretmek için herkes harıl harıl çalışmaktadır .Son olarak da şunu varsayıyoruz. Sadece 2 şey üretiyoruz bunlar. Şimdi bu ürettiklerimize "x" ve "y" demek gibi çok sıkıcı olan ve ilk okuldan beri bizi bıktıran harfleri kullanmayalım ve işi daha kolay anlamak için iki somut ürün seçelim .Ürete bildiklerimiz şunlar olsun hocam; "ruj" ve "elektro gitar"
Nedir bu Tablo bize ne gösteri ? yani olayı ne ?
Hocam şimdi,şu yukarıda anlattığım varsayımlar geçerli iken yani teknolojik durum,üretim faktörleri falan aşağıdaki gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Hocam, tabloya bakınca ruj ve elektro gitar bileşimlerini görmekteyiz.Tablodan şu sonuçlara varabiliriz.Mesela elimizdeki tüm imkanları elektro gitar üretmek için kullanırsak A alternatifinde yani 30 bin adet elektro gitar üretebiliyoruz.Yok elektro gitar üretimini sıfırlayalım hatunlar ruj istiyor denilirse elimizdeki tüm kaynakları ruj a kaydırarak F alternatifinde 40 bin tane ruj üretebiliriz.Ama yok hatunlar ruj da sürsün bir de biz elektro gitarda istiyoruz dersek. B alternatifinde 5 bin adet ruj ve 25 bin adet elektro gitar üretebiliriz.Her alternatifte kaç bin adet ruj üretirsek kaç bin adet elektro gitar üretebiliriz görüyoruz. Tablodan şunu da anlayabiliyoruz hocam mesela ruj üretimi artıkça elektro gitar üretimi azalmaktadır ve eğer elektro gitar üretimini artırırsak ruj üretimi azalmaktadır. Buradan şunu anlayabiliriz bir maldan daha fazla üretmek istiyorsak diğer maldan vazgeçmemiz gerekiyor.(Ufaktan Opportunity cost (Fırsat maliyeti) kavramı çıktı neyse onu bu konudan sonra bahsedeceğim)
The production possibility frontier
Şimdide hocam tabloda yazanları grafik üstünde gösterelim,
Grafik üzerinde tabloda yazdığımız tüm üretim alternatiflerini görebilirsin.İngilizcede bu grafiğe PPF denilmektedir production possibilitiy frontier ın baş harflerinden gelir.Bu eğri üzerindeki A, B, C, D ve E noktaları elimizdeki tüm imkanlar,kaynaklar ve teknolojiyi kullandığımız zaman üretebileceğimiz bileşimleri göstermektedir.Eğrinin dışında kalan bölgeye unattainable (ulaşılamaz) denir.Ulaşılamaz çünkü elimizdeki kaynaklar, teknoloji , iş gücü yetersizdir.İçeride kalan bölgeye ise attainable (ulaşılabilir) denir.Bu durumu aşağıdaki tablodan daha iyi anlayabilirsin.
Mesela F noktası için attainable diyebiliriz ama eğer o noktada üretim yapmayı seçersek elimizdeki tüm imkanları kullanmamış oluruz iş gücü gibi yani o noktada işsizlikten söz edebiliriz.G noktasında is üretim yapamayız orası bizim için unattainable dır. Ama bu hiç bir zaman yapamayacağımız anlamına gelmez hocam, teknolojik bi atılım olur yada iş gücümüz artar o zaman yapabiliriz. bu tip durumlarda eğri sağ kayar.Kaynaklarımız azalırsa,üretim faktörlerimiz ya da iş gücümüz o zaman eğri sola kayar.
Eğer eğri sağa kayarsa bu iktisadi bi büyüme olduğu anlamına gelir sola kayarsa iktisadi bi küçülme var demektir.
Opportunity cost = Fırsat maliyeti
Şimdi gelelim opportunity cost a (fırsat maliyeti)
Hocam şimdi nedir bu fırsat maliyeti ? mesela sen şimdi bilgisayarın karşısında oturup bu yazıları okuyorsun bunu yapmak yerine dışarıda kız ya da erkek arkadaşınla takılabilirdin. Burda iktisat çalışmanın opportunity cost u dışarıda o kızla yada erkekle takılmak oluyor. Opportunity cost un anlamı en iyi ikinci alternatif demektir. yani bir şeyi üretmek yada yapmak için neyden vazgeçtiğindir.
Bir örnek vereyim mesela hocam, sen bir yerde çalışıyorsun.Bu işten saatlik olarak 20 TL kazanıyorsun ve iş saatinden bir konsere gideceksin konserde 2 saat sürüyor. Şimdi içeri girmenin ücreti 50 TL (bide damın yoksa iyice taktırırlar o 100 TL falan olur neyse), 50 TL ye içeriye gireceksin bide içeride 10 TL ye bir içki yuvarladın sıradan iktisattan haberi olmayan bir insan genelde benim maliyetim 60 TL der yani gün sonunda cebimden o kadar çıktı der. Ama işin şu kısmı vardır. Sen o konsere giderek 2 saat çalışamamış oldun ve 40 TL kazanamadın. konsere gitmenin fırsat maliyeti 40TL + 50TL + 10 TL =100TL dir. Hadi geçmiş olsun 100TL gitti.Ama senin için o konsere gitmek işte 2 saat çalışıp para kazanmaktan daha önemli olması lazım,aksi halde zarardasın demektir.yani 100TL den daha fazla mutlu ediyor olmalı o konser.
Merhaba hocam, introduction to economics 'in ilk temel kavramlarından olan The production possibility frontier and Opportunity cost yani Türkçe karşılığıyla Üretim imkanları eğrisi ve Fırsat maliyeti ile ekonomi bilimine giriş yapıyoruz.
Hocam şimdi, The production possibility frontier 'ın o yukarı aşağı dalgalanan giden eğrisine yada doğrusuna başlamadan önce konuyu daha iyi kavrayabilmek için Üretim imkanları tablosuyla başlayalım konumuza .
Ama her şeyden önce tablo üzerindeki olasılıklarla ilgili şunları varsaymamız gerekiyor . Elimizdeki üretim faktörlerinin miktarı sabittir.Mesela, elimizdeki işçi sayısı(ameledir, usta başıdır, şeftir v.b ) , kullandığımız makineler,araçlar ve aletler edevatların miktarı sabittir deriz.En önemli bir diğer ekonomik unsur olan teknolojinin seviyesi sabittir.Yani ne üreteceğimiz malı daha hızlı üretmemize yarayan bir teknolojik ilerleme olmaktadır ne de verimlilik arttırıcı bir teknolojik yenilik gelmektedir.Herkesinde iş bulabildiğini var sayarız, yani ülkede boşta adam yoktur bir şey üretmek için herkes harıl harıl çalışmaktadır .Son olarak da şunu varsayıyoruz. Sadece 2 şey üretiyoruz bunlar. Şimdi bu ürettiklerimize "x" ve "y" demek gibi çok sıkıcı olan ve ilk okuldan beri bizi bıktıran harfleri kullanmayalım ve işi daha kolay anlamak için iki somut ürün seçelim .Ürete bildiklerimiz şunlar olsun hocam; "ruj" ve "elektro gitar"
Nedir bu Tablo bize ne gösteri ? yani olayı ne ?
Hocam şimdi,şu yukarıda anlattığım varsayımlar geçerli iken yani teknolojik durum,üretim faktörleri falan aşağıdaki gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır.
![]() |
Tablo 1 Üretim imkanları Tablosu [ Production possibilities schdule(or table) ] |
Hocam, tabloya bakınca ruj ve elektro gitar bileşimlerini görmekteyiz.Tablodan şu sonuçlara varabiliriz.Mesela elimizdeki tüm imkanları elektro gitar üretmek için kullanırsak A alternatifinde yani 30 bin adet elektro gitar üretebiliyoruz.Yok elektro gitar üretimini sıfırlayalım hatunlar ruj istiyor denilirse elimizdeki tüm kaynakları ruj a kaydırarak F alternatifinde 40 bin tane ruj üretebiliriz.Ama yok hatunlar ruj da sürsün bir de biz elektro gitarda istiyoruz dersek. B alternatifinde 5 bin adet ruj ve 25 bin adet elektro gitar üretebiliriz.Her alternatifte kaç bin adet ruj üretirsek kaç bin adet elektro gitar üretebiliriz görüyoruz. Tablodan şunu da anlayabiliyoruz hocam mesela ruj üretimi artıkça elektro gitar üretimi azalmaktadır ve eğer elektro gitar üretimini artırırsak ruj üretimi azalmaktadır. Buradan şunu anlayabiliriz bir maldan daha fazla üretmek istiyorsak diğer maldan vazgeçmemiz gerekiyor.(Ufaktan Opportunity cost (Fırsat maliyeti) kavramı çıktı neyse onu bu konudan sonra bahsedeceğim)
The production possibility frontier
Şimdide hocam tabloda yazanları grafik üstünde gösterelim,
![]() |
1-Production Possibility Frontier (PPF) -Üretim imkanları eğrisi (Tabloyu kendi imkanlarımla çizdim kusura bakmayın) |
Grafik üzerinde tabloda yazdığımız tüm üretim alternatiflerini görebilirsin.İngilizcede bu grafiğe PPF denilmektedir production possibilitiy frontier ın baş harflerinden gelir.Bu eğri üzerindeki A, B, C, D ve E noktaları elimizdeki tüm imkanlar,kaynaklar ve teknolojiyi kullandığımız zaman üretebileceğimiz bileşimleri göstermektedir.Eğrinin dışında kalan bölgeye unattainable (ulaşılamaz) denir.Ulaşılamaz çünkü elimizdeki kaynaklar, teknoloji , iş gücü yetersizdir.İçeride kalan bölgeye ise attainable (ulaşılabilir) denir.Bu durumu aşağıdaki tablodan daha iyi anlayabilirsin.
![]() |
2-Production Possibility Frontier (PPF) -Üretim imkanları eğrisi (Tabloyu kendi imkanlarımla çizdim kusura bakmayın) |
Mesela F noktası için attainable diyebiliriz ama eğer o noktada üretim yapmayı seçersek elimizdeki tüm imkanları kullanmamış oluruz iş gücü gibi yani o noktada işsizlikten söz edebiliriz.G noktasında is üretim yapamayız orası bizim için unattainable dır. Ama bu hiç bir zaman yapamayacağımız anlamına gelmez hocam, teknolojik bi atılım olur yada iş gücümüz artar o zaman yapabiliriz. bu tip durumlarda eğri sağ kayar.Kaynaklarımız azalırsa,üretim faktörlerimiz ya da iş gücümüz o zaman eğri sola kayar.
![]() |
3-Production Possibility Frontier (PPF) -Üretim imkanları eğrisi (Tabloyu kendi imkanlarımla çizdim kusura bakmayın) |
Eğer eğri sağa kayarsa bu iktisadi bi büyüme olduğu anlamına gelir sola kayarsa iktisadi bi küçülme var demektir.
Opportunity cost = Fırsat maliyeti
Şimdi gelelim opportunity cost a (fırsat maliyeti)
Hocam şimdi nedir bu fırsat maliyeti ? mesela sen şimdi bilgisayarın karşısında oturup bu yazıları okuyorsun bunu yapmak yerine dışarıda kız ya da erkek arkadaşınla takılabilirdin. Burda iktisat çalışmanın opportunity cost u dışarıda o kızla yada erkekle takılmak oluyor. Opportunity cost un anlamı en iyi ikinci alternatif demektir. yani bir şeyi üretmek yada yapmak için neyden vazgeçtiğindir.
Bir örnek vereyim mesela hocam, sen bir yerde çalışıyorsun.Bu işten saatlik olarak 20 TL kazanıyorsun ve iş saatinden bir konsere gideceksin konserde 2 saat sürüyor. Şimdi içeri girmenin ücreti 50 TL (bide damın yoksa iyice taktırırlar o 100 TL falan olur neyse), 50 TL ye içeriye gireceksin bide içeride 10 TL ye bir içki yuvarladın sıradan iktisattan haberi olmayan bir insan genelde benim maliyetim 60 TL der yani gün sonunda cebimden o kadar çıktı der. Ama işin şu kısmı vardır. Sen o konsere giderek 2 saat çalışamamış oldun ve 40 TL kazanamadın. konsere gitmenin fırsat maliyeti 40TL + 50TL + 10 TL =100TL dir. Hadi geçmiş olsun 100TL gitti.Ama senin için o konsere gitmek işte 2 saat çalışıp para kazanmaktan daha önemli olması lazım,aksi halde zarardasın demektir.yani 100TL den daha fazla mutlu ediyor olmalı o konser.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilHer şeyi çok güzel anlatmışsınız.Keşke bütün konular olsa.
YanıtlaSilÇok güzel anlatmışsınız, teşekkür ederim..
YanıtlaSilElinize saglik, cok isime yaradi. Ingilizce daha zor oluyor boyle akici bir sekilde kisa ve oz anlatinca cok iyi anladim tesekkurler
YanıtlaSilçok yaradı hocam sağolun. acaba devamı gelicek mi lütfen devam edin.
YanıtlaSilGüzeldi
YanıtlaSilElinize sağlık keşke devamı da olsaydı
YanıtlaSilingilizce hiçbir şey anlamamıştım sizin sayenizde biraz da olsa anladım
YanıtlaSil